ayakta uyumak Deyiminin Anlamı Nedir?

İrtibatı Koparmayalım!

anlaminedir.com

AnlamiNedir

NedirAnlami

ayakta uyumak deyimi

(1) aşırı yorgun ya da uykusuzluktan bitkinleşmek. örnek: İki gündür yoldayız, ayakta uyuyoruz. (2) aşırı şaşkın ya da dalgın olmak, kendinde olmamak. örnek: Bu çocuk ayakta uyuyor, iş göremez.

ayak

2160 10

Bu deyimler de ilginizi çekebilir...

Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

ayakta uyumak

(1) aşırı yorgun ya da uykusuzluktan bitkinleşmek. örnek: İki gündür yoldayız, ayakta uyuyoruz. (2) aşırı şaşkın ya da dalgın olmak, kendinde olmamak. örnek: Bu çocuk ayakta uyuyor, iş göremez.

boy sürmek

uzamak, boyca gelişmek, boylanmak, örnek: Ekinler boy sürmekteydi.

bir ayak önce

olabildiğince erken, bir an önce, beklemeksizin, hemen, çarçabuk.

Allah kısmet ederse

Allah uygun bulursa ya da gerçekleşmesine izin verirse. örnek: Bir gün, Allah kısmet ederse, sen de görürsün.

uç vermek

(1) Baş vermek (çıban). (2) Bitmek, sürmek (bitki). (3) Gelişme, büyüme başlangıcı göstermek. (4) Bilinmeyeni açıklığa kavuşturucu belirtiler ortaya çıkmak.?İlk bahar geldi, dallar uç vermeye başladı.?

Allah selamet versin

(1) yola çıkanlara söylenen, 'Allah kazadan beladan korusun' anlamında bir esenleme sözü. örnek: Allah selamet versin, güle güle gidin. (2) orada bulunmayan ya da uzaktaki bir tanıdık anılırken kullanılır. örnek: Mustafa Bey de, Allah selamet versin, böyle yapardı. (3) pek de birinden yana olmayan bir söz söyleneceği vakit, o kişinin adından önce bir giriş sözü olarak kullanılır. örnek: Allah selamet versin, Abdullah'ın işine akıl ermez. (4) gidilmesi tartışmalı bir yere gitmekte ya da istenmeyen bir gidişi gerçekleştirmekte direnenler için, 'gidersen git', 'keyfin bilir' anlamında, kırgınlıkla söylenen bir söz.

diyalog kurmak

anlaşma ve uyum sağlayacak yolda ya da bir sonuca ulaşmak için karşılıklı konuşmak, örnek: Onunla diyalog kurmak güç oluyor.

boşa koysan dolmaz, doluya koysan almaz

içinden çıkılması güç bir durumda kalındığında, bunu belirtmek için söylenir.

çekirdekten yetişme

bir işte, bir meslekte küçük yaşta başlayarak uygulama içinde yetişmiş olan (kimse).

anlata anlata bitirememek

(bir şeyi) sık sık ve öve öve anlatmak, bir şeyden beğeniyle, çok söz etmek, bir şeyi çok övmek. örnek: Adana'yı anlata anlata bitiremedi.

ağzını kiraya vermek

(1) söyleşiye katılmamak. örnek: Ağzını kiraya verdin galiba, bir şeyler söylesene. (2) kendini de yakından ilgilendiren bir konuda düşündüklerini söylememek. örnek: Böyle ağzını kiraya vermek olmaz, biraz da sen konuş.

ad takmak

(1) adlandırmak, ad koymak, ad vermek. (2) birine, özel adından ayrı olarak pek de hoşa gitmeyecek bir ad vermek. örnek: Çocuklar birbirine ad takmayı sever.

Yayın Ağımız

Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.